Japon hükümeti, işlenmiş radyoaktif suyu Fukushima Daiichi nükleer santralinden Pasifik Okyanusu'na bırakma kararını açıkladı.

Ekim 2021 itibariyle Japon hükümeti, tedavi edilen radyoaktif suyu Fukushima Daiichi nükleer santralinden Pasifik Okyanusu'na bırakma kararını açıkladı. Bitki, 2011 yılında büyük bir deprem ve tsunami sonrasında erime yaşadı, bu da tesislerde depolanan kontamine su birikmesine neden oldu.

Suyu serbest bırakma kararı, hem yurtiçinde hem de uluslararası olarak karışık reaksiyonlarla karşılandı. Japon hükümeti ve tesisin operatörü Tokyo Electric Power Company Holdings (TEPCO), suyun, küçük miktarlarda nispeten zararsız olduğu düşünülen trityum dışında çoğu radyoaktif maddeyi çıkarmak için tedavi edileceğini savunuyor. Serbest bırakmanın kontrollü bir şekilde ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılacağını iddia ediyorlar.

Bununla birlikte, suyu Pasifik Okyanusu'na bırakmanın potansiyel çevresel etkisi konusunda endişeler vardır. Çevre grupları ve yerel balıkçılar, deniz yaşamına zarar verebileceğinden ve bölgenin deniz ürünleri endüstrisinin itibarına zarar verebileceğinden korkarak muhalefetlerini ifade ettiler.

Japon hükümeti, salınmanın onlarca yıl boyunca kademeli bir süreç olacağını ve suyun daha fazla tedavi ve izlenmesi için zaman ayıracağını belirtti. Ayrıca, durumun yönetilmesinde şeffaflık ve uluslararası işbirliği ihtiyacını vurguladılar.

Suyu Pasifik Okyanusu'na bırakma kararı, özellikle Güney Kore ve Çin olmak üzere komşu ülkeler arasında diplomatik tartışmalar ve endişeler yarattı. Her iki ülke de güçlü muhalefetlerini dile getirdi ve Japonya'dan daha fazla bilgi ve danışma çağrısında bulundu.

Japon hükümeti 2023'te sürece başlamayı amaçlayan su tahliyesinin kesin zaman çizelgesi ve detayları hala çözülüyor. Durum gelişmeye devam ediyor ve önümüzdeki aylarda daha fazla gelişme bekleniyor.